16 Mart 2010 Salı

Alt för sjön fyller 75 år. Nordens största båtmässan och “Den enda kvinnliga kaptanen i Turkiet, Türkiye'den biricik kadın kaptan”; On üçüncü yazı

'Yetmiş beşincisi yapılan Kuzey'in en büyük bot fuarında Türkiye'den biricik kadın kaptan,' başlık. Doğru okudunuz!

Duyurunun devamı şöyle; "Mycket exklusiv klassisk trä gulet. Besök oss på Turkiska stand, C06:11. Speciel erbjudande, 20% rabat för mässan." Evet!

İskandinavya en büyük Bot Fuarı Türkleri de geçen hafta kucakladı. Türkiye’den, büyük stand. Bu alanda meslek sahibi bazı firmalar, özel acenta ve THY gibi ulusal kurumlar bu renkli fuarda yerlerini aldılar.

İzlenimler sunacağız. Bu fuarın genel bölümleri üzerine birkaç gün sürecek çalışmamız bir 'focus' forumu olacak. İlk birkaç gün deniz aşırı bir ülkede idik ve açılışa yetişemedik.

Kuzey'in bu çok popüler fuarının yarısında Stockholm'e döndük ve 5 - 14 Mart günlerini kapsayan bu alengirli fuarın yarısına yetiştik. Üç gün üst üste taradık her köşeyi. Yaban doğa, dağcılık, macera turizmi düzeyini, vardığı boyutları gördük. Türkler bu sahnede yoktular.

Yaban doğa turizmi ile Argeus/Aydın Ayhan Güney'i, atılım yapan Nebil Tahincioğlu'nu, kısaca Kapadokya'yı gözlerimiz ve gönlümüz aradı.

Son günden bir önce, en kalabalık cumartesi ikindi vakti yine oradaydık. Hemen alttaki fotoğrafta görüleceği gibi haber olabilir düşüncesi ile Türklerin bulunduğu ve THY’nin de yer aldığı boş köşeye kameramızı ve mikrofonumuzu yönelttik.Değerli İzleyici,

Bu fuarın en kalabalık, omuz omuza yüründüğü aralardan geçerek, beklentilerin ertelendiği Türk stantına gittik, düş kırıklığı ile yurda dönme hazırlığı yapan dört kuruluş yönetimi ile görüştük.

THY’nin artan Stockholm sefer sayısı ve yeni fiyatlar konusu bunlardan birisi oldu. Deniz Ticaret Odası Antalya Şube Müdürü Cüneyt Koşu (sağda) konusunda bilgi verdi.








Göcek üçlüsü, Bayan Vilma ortada ve Hasan, Aziz Şimşek Beyler (sol üst fotoğraf) 'Budget Sailing Karayel Yachting Ltd.,' için bilgi verdiler.

Rastlantıyla karşılaştık. Standın dışında ürkek durduk. Güler yüzle yaklaştı. Cıvıl cıvıl konuşkan, renkli yaşam öyküsünü anlattı. Hukuk okumuş, rüyasında bir yelkenli çekmiş onu. Kaptanlık lisansı almış. Avukatlığı bırakmış. Üzerinde fiyatların bulunduğu el duyurusuna göre, (üst başlık) 'enda kvinnliga kaptanen i Turkiet, Türkiye'de biricik kadın kaptan.' Bize göre cesur, girişimci, Nazan Hanım.

'Kurt gazeteciler' gibi apansızın 'ilginç haber' sezgisi geldi. Sorduk! 'Olur,' dedi! Kayıt başladı. Yanılmadık! Bilinmeyenler! NİS Media adına olan izlenimlere dayalı söyleşiyi, yorum yapmadan özetle sunuyoruz.
Sevgi, içtenlik...

Tekin SonMez
Stockholm, 16 Mart 2010

SORU; Sayın Nazan Çorta fuar üzerine izlenimleriniz var. Dinlemek isteriz. Sonuç sizi mutlu etti mi?

YANIT; Kendi açımdan söyleyim, bunlar daha ziyade küçük tekne, sail boat, küçük yelkenliye alışıklar. Bir kere benim teknem Gulet. Bu tarz onlara çok yabancı, onlar hep böyle üç beş kişi, küçük teknelerle seyir yapmaya alışmışlar, bir kere bunu (Gulet) tanımıyorlar.

SORU; Siz farklı zevkle deniz gezisi sunuyorsunuz. “Bu tarz onlara çok yabancı,” dediniz. Bunun dışında neler söylersiniz?
YANIT; Ben ilk defa İsveç’e geliyorum. Birçok ülke halkını tanıyorum. Fakat bunlar çok çekingen insanlar.. en basitinden bir nazar boncuğu vermek istiyorsunuz, sanki birşey istiyormuşsunuz gibi bir korku, yani kimse sokulmuyor, kimse... hepimizin o dikkatini çekti. Çok tedirginler. Ben yeni tanıyorum bunları. Danimarkalıları biliyorum kızım orda yaşadığı için, böyle değiller. Bir de bunlar.. nasıl deyim, hala bir sosyalist düşünceyle mi burası.. hala o kafadalar mı acaba veya gelir düzeyleri nasıl onu da bilemiyorum. Ben 25 gün önce Düsseldorf Fuarındaydım, ondan önce Genova’daydım. Ama bizim için herhalde, kendi açımdan söylüyorum, en verimsiz fuar buydu.

SORU;Deniz insanı toplumu İsveç! ‘Düsseldorf Fuarı.. Genova.. en verimsiz fuar buydu,’ dediniz. Bu fuar izlenimlerimize göre, anlatınız çok ilginç! Türkiye için farklı bir refleks mi var, ne dersiniz?
YANIT; Evet, yani, bir de tabii bir yanlış düzenleme olmuş burda. Türkiye olduğumuzu anlatamadık, gösteremedik insanlara. Mesela bu resmi; ‘Hırvatistan mı, Yunanistan mı’ diye soruyorlar. Yani bir eksiklik var, tanıtımda da bir atlayan taraf var. Evet, bir tane şuraya ‘Türkiye yazmışlar, hiç kimse de görüş hizasında olmadığı zaman, insan psikolojisi, tavanlarda birşey aramıyor. Dolayısı ile bir şeye tanık olduk dokuz gündür, her gelen bize, “Siz Yunanlı mısınız, burası Hırvatistan mı, Yunanistan mı,’ hep aynı şeyi soruyorlar.

SORU; Nerden çıkarıyorlar onu? Nedir yanlış olan Nazan Hanım?
YANIT;Bodrum'da çekilmiş şu resim, (arka plandaki tekneler grubu) bu tarz tekne Yunanistan’da var, biz charter yapıyoruz, charter son senelerde Hırvatistan’da çok moda oldu. Bu ikisiyle bağdaştırıyorlar, bir şey daha öğrendik, bunların çoğu Hırvatistan'a yelken yapmaya gitmiş, mesela Yunanistan’a gitmişler. Tekneleri Yunanistan’da duranlar var. Ben burda dilim döndüğü kadar anlatmaya çalıştım, niye Yunanistan’da tutuyorsunuz, euro vererek teknelerinizi, Türkiye’ye getirin marinalara diye. Türkiye’de çok güzel marinalar var.

SORU; Nazan Hanım, dokuz günlük Stockholm izlenimlerinize göre, gelecek fuarlar için Türkiye açısından tavsiyeleriniz olabilir mi?
YANIT; Benim teşhisim şu oldu, İsveç halkı Alanya ve Antalya’yı tanıyor, bunlara orası tanıtılmış, otellere gitmişler. Bunlar Türkiye’de çoğunlukla otel turizmini tanıyorlar. Türkiye’nin Ege sahillerinde de çok güzel tatil yapılacak yerlerin olduğunu anlatmak lazım.

SORU;Farklı bir şey! Sanırım, denizci turizmi bu! Örnek verir misiniz?

YANIT; Evet! Evet! Bizim gulet charterlarımız, efendim küçük yelkenli botlarımız var bence bunların üstünde durulmalı. Bir şey tanıtmak istiyorsak, Türkiye’de deniz turizmini tanıtalım, otelleri değil, otellere talep her yerden var. Çok iyi bilgi verilmesi lazım. Tanıtım eksikliği var. Türkiye’yle ilgili yazıların çıkması lazım. Türkiye’de yelkenciliğin yapıldığını, Türkiye’de marinaların çok güzel olduğunu, fiyatların Avrupa Birliği üyesi olmadığımız için euro bazından daha ucuz olduğunu anlatmak lazım, bunlar hep bizim için birer avantaj tabii.
NİS Media, 13 Mart 2010, Stockholm