GastroNord ile Stockholmsmässan bu hafta (21 - 25 Nisan) en sükseli etkinliği ile doruk noktaya ulaştı. İskandinvya'nın en ses getiren fuarlarından birisi olan bu yeme - içme haftası nedeniyle Stockholm bir açık hava festivaline dönüştü.
Fuar alanı 23 Nisan'da son gün olarak kapılara açacak. Fakat kent içinde pek çok lokanta ve bar bulundukları yerde bu fuarın katılımcısı olarak 24-25 Nisan'da konuk ağırlayacaklar.
Örneğin Operakällaren, Ekoteket, Gyldene Freden, Bistro Berns, Eriks Gondolen gibi uluslararası arenada tanınmış yerler de heyecanla menülerini ve masalarını açtılar meraklılara.
60.415 kişi ile kendi rekorunu kıran Nordiska Trädgårdar (8-11 Nisan) fuarı sonrası bu kez yeme coşkusu sardı Stockholm sokaklarını, caddelerini. İsveçliler fuara koşuyor.
"Nordic Bakery" de 2010 fuarının en önemli bölümünü oluşturuyor, şöyle ki pastahane ve fırın komleksi ile katılıyor. Bu fuarda ayrı ayrı üzerinde durulacak konular var.
Konu gerçekten de varılabilir tahminlerden çok çok büyük! Kahve kültürü, pastane kültürü, yemek kültürleri ve içme kültürleri ve ayrıca çikolata kültürü ana başlıkları altında topanabilir konular bunlar.
Daha ince dallara ayırabiliriz bunları. Mutfak takımları, yıkama takımları, pres takımları ve hijyenik ortam için gerekli takım taklavat, temizlik malzemeleri, çalışanların kılık giysi üretimi de bu fuarda yer aldı.
Bu faur aynı zamanda bir yemek ve kahve yarışları, pasta çikolata yarışları fuarıdır.
Bu yarışların en önemlilerinden birisi "Callebaut Nordic Trophy 2010" sonuçları alındı. Sylvin Marron'a ait pasta mimarlığı birincilik ödülü alan pastayı yanda izliyorsunuz.
Bunların tümünü bir haber başlığı altında topalamakla işin içinden çıkamayız. Bunlara sırasıyla değinmek isteriz de.
İsveç tahtının geleceği olan Prenses Victoria'nın düğününde sunulacak pastaların üreticisi firma da "H. M. Konungens Hovleverantör" bu fuarda sükse yapıyor.
Sağdaki fotoğraf pruduktchef Anita Sundberg bu düğünün hazırlıkları kapsamında olan bir tad ve lezzet fırtınasının hem işaretini hem de sırlarını veriyor fuara gelenlere. Bayan Sundberg ile de söyleşi yaptık.
Tümüne birden yaklaşamayacağımıza göre, konuyu bir ucundan ekrana getirme gayretimizi esirgemiyoruz. Aşağıda, üç soru ile konuya gönderme yapan Sofie Vikander söyleşisini birlikte izliyoruz.
Sevgi, içtenlik...
Tekin SonMez, 22 Nisan 2010, Stockholm
Değerli İzleyici,
Sofie Wikander ekranlarımızda. Sofie Hanım, Swedish Cambers, İsveç Ticaret Odası uluslararası departman proje koordinatörü.
Spicy Kitchen başlığı altında toplanan dünya mutfağı sunumlarında karşımıza çıktı. Üç soru yönelttik.
SORU;Neler yapıyorsunuz? Projeyi anlatır mısınız? Hedefiniz nedir?
YANIT;Bu proje Asya’dan Afrika’ya, Güney Amerika’ya kadar olan mutfakların İsveç’te tanıtımı hedefi ile yola çıktı. İsveç’te farklı ağız tadı, damak lezzeti ile bir yol açmak, bir eğilim yaratmak için Asya’nın en uçlarına kadar uzanıyoruz.
Spicy Kitchens proje Asya, Afrika, Güney Amerika’dan ilginç şirketleri İsveç’te tanıtmayı hedefliyor. İsveçli bu ağız lezzeti için dünyanın öteki köşelerine gitmek zorunda kalmayacak.
SORU; Türkiye’de bu projede yer aldı mı? Daha doğrusu, Türkiye için bu projede yer açıldı mı? Yoksa Türkiye unutuldu mu?
YANIT; Evet! Türkiye tabii ki var! Türkiye Ticaret Odaları ile bu konuda görüşmeler yaptık fikir alış verişinde bulunduk. Türkiye yemek kültürü açısından, ağız tadı ve lezzet çeşitleri zenginliği açısından çok önemli bir yer tutuyor bu projede.
SORU; Bu proje nasıl doğdu? Bu projenin mimarı kim?
YANIT; Soldaki fotoğrafta siyah tişortlu bayan, Swedish Cambers Vice President Charlotte Nyberg, bu sorumuzu yanıtlıyor. "İşte" diyor, ve "Sofie Wikander’i gösteriyor;"Bu projenin mimarı."
Fotoğraflar; Feryal Özkale SonMez
22 Nisan 2010, Stockholm